Sallanıyor bir o yana bir bu yana
Çalınmıştı ellerindeki tek erzak,
Kalmadı kayıkta harita,
Tek yön aracı bozuk bir pusula.
.
.
.
Acı çığlıklar, kılıçların çarpışma sesi ve yanık odun kokusu... Tüm bunlar geride kalmıştı. Korsan hapishanesinden kaçış başarılı olmuş, başka mahkumların çıkardığı taşkınlık sayesinde kimse King Fox ve Etsumaki Uraru’nun kaçışını fark etmemişti. Onlar, kargaşadan faydalanarak sahile ulaşmış ve kumlara sürüklenerek orada bırakılmış kayığı bulmuşlardı. Bu kayık King'e Ustasının verdiği bir yadigardı. Korsanlar tarafından bir işe yarar diye kayığa da el konmuştu ancak işe yaramayacağına karar verdiklerinde sahile bir bok parçası gibi atılıvermişti. Bu zavallı kayık, balıkçı kayığından hallice bir kayıktı. Yelkensiz, sadece kürekleri olan, küçük bir şeydi. Maksimum 5 kişi alırdı ve bu beş kişi de sıkış tıkış oturmak zorunda kalırdı. İşte bu kayığın adı "Ustamın Kayığı"ydı. Bu yüce isim bizzat King tarafından konulmuştur.
Ustamın Kayığı, geniş dalgaların eşliğinde okyanusun ortasında King Fox'un pazuları sayesinde adım adım yol alıyordu. Gecenin karanlığı yavaş yavaş dağılırken ufukta kızıllık belirmeye başlamıştı. Arkalarında kalan ada artık gözle görülmeyecek kadar uzaktaydı. Kıyıdan ayrılalı yaklaşık 4 saat olmuştu ve deniz, her geçen dakika onları hiçliğe doğru çekiyordu.
Etsumaki, kayığın kıçına yakın tahta üstünde bacaklarını karnına çekmiş halde oturuyordu. King ile hapishanede tanışmış ve uzun bir süre bitişik zindanlarda kalıp dostluklarını derinleştirmişlerdi. Etsumaki, King'in kişiliğinden etkilenmiş ve onunla denizlere açılmaya karar vermişti. Kendisi çocukluğundan beri zorbalanan birisiydi. Korsan olursa daha güçlü olabileceğini düşünüp korsan olmuş ve bazı sebeplerden dolayı korsan hapishanesine düşmüştü. King ile tanışınca onun yolunda yürümeye karar verdi. Ancak o sırada King korsan değildi ve hapishanede King ile konuşup zehri ona da verdi. Daha güçlü kişilerle savaşabileceğini düşünen King, Etsumaki'nin de tavsiyesi ile korsan oldu ve birlikte bir tayfa kurmaya karar verdiler. Kaptan King olacaktı, bu yüzden isim ve bayrağın ne olacağı onun kararına bırakıldı. Bu şekilde "Dövüş Korsanları" kurulmuş oldu. Bu şanlı isim de bizzat King tarafından veridi.
Bir tayfa varsa bayrağı da olmalıydı. Bayrak yapmak için de siyah bir kumaşa ve renkli boyalara ihtiyaçları vardı. Etsumaki ile nasıl bir bayrak yapacaklarına karar verdiler. King, Ustamın Kayığı'nda siyah bir tişörtü olduğunu söyledi. Firar ettiklerinde hala kayığı kumsalda bulurlarsa tişörtü düzgünce kesip bayrağa dönüştürebilirlerdi. Bu şekilde tek gereken renkli boya bulmak kalmıştı. Bunu da firar esnasında korsan gardiyanının çekmecesinden aldılar. Firardan sonra bayrak King'in istediği şekilde Etsumaki tarafından çizildi. Bayrağı asacakları bir yer olmadığı için mecburen geçici olarak katlayıp kayığın ortasındaki sandığa koydular. King daha sonra bu bayrak için bir direk dikecekti kayığa.
Şu anda King Fox, Etsumaki'nin karşısındaki tahtaya oturmuş sert bir ritimle iki küreği birden çekiyordu. Kasları uzun süre kürek çekmekten şişmiş ve gerilen kol kasları kızarmaya başlamıştı. Yüzünde meydan okuyucu bir gülümseme vardı. Alnından boncuk boncuk ter akıyordu. Küreği çekerken nefes veriyor toplarken nefes alıyordu. Nedense bayrağı kasaya koyduklarından beri hiç konuşmamışlardı. Sessizliği bozan ilk King oldu. "Yoruldum sen devam et." King'in kızıl sakalları uzamıştı biraz bu bir ayda. Ancak bıçağı olmadığı için kesme imkanı da bulamamıştı. Bu bir aylık süreci bitişik zindanlarda geçirdikleri için birbirlerini de ilk kez firar esnasında görmüşlerdi. King, Etsumaki'yi gördüğü gibi "Lan sen çirozmuşsun!" diye aklından geçen düşünceyi Etsumaki'nin suratına tükürmüştü resmen. Bu yüzden henüz birbirlerinin tiplerine de alışık değillerdi.
King, kürekleri uzatıp Etsumaki'ye verdi. Sonra parmağını Etsumaki'nin köse yanaklarına uzatıp, "Neyle kestin sakallarını?" diye sordu. Bunu parmağını Etsumakinin suratına uzatarak söylemişti. Sonra kendi kirli sakallarını sıvazlayıp "Jiletin varsa bana da versene ben de keseceğim." dedi. "Sakal bende kaşındırıyor." diye eklemişti.