İsim: Kaiza Souze
Yaş: 30
Cinsiyet: Erkek
Boy: 298
Kilo: 244
Uyruk:
Tayfa Rolü: Kaptan
Portre
Görünüm: Oldukça uzun boylu ve kalıplıdır. Saçları başak sarısı olup genellikle geriye doğru taralı ve vakslıdır. Elmacık ve şakak kemikleri oldukça belirgindir. Kaşları genellikle çatık ve incedir. Göz rengi mavi-yeşil arası bir tonda olup genel olarak sakal bırakmamaktadır.
Genellikle elbiseleri Sarı-Siyah-Beyaz kombinasyonuna sahiptir. Sağ kolunda, omuz ile dirsek arasında bir trident dövmesi bulunur.
► Show Spoiler
Sağlığına dikkat eder. Oldukça geleneksel ve disiplinli yaşamaya gayret eder. Sporunu yapar ve ağaç kütüklerini çıplak elle dövmeye bayılır. İçkiden ve sarhoşlardan nefret eder, küçüklüğünden beri nerede olduğunu bilmeyen ve kendisini ispiyonlayamayacak kadar zilzurna sarhoşları pataklamak en keyif aldığı işlerden biridir. Her sabah ve akşamüstü güneşe doğru dönerek batışını izler. Bu onun için bir "özgürlük" ritüeli hatta ibadetidir.
Parayı ve parayı harcamayı sever. Parayı elde etmek için her yol onun için mübahtır. Elde ettiği her paranın, altının ve hatta mülk ve adalara kendi jolly roger'ının sembolünü bastırır. Bu sembolü taşıyan her şeyi onun korunması ve tebaası sayar. Dünya hükümetine ait bütün otoriteyi her manada zayıflatmak onun yegane gayesidir.
Tayfasına daima saygı ve şükran duyar lakin kendisiyle onların arasındaki görünmez perdeyi daima imler ve otoritesine saygı ister. Onlarla arkadaşça anlaşmak ister fakat tam anlamıyla bir arkadaş diyecek kadar kimseyi tanımadığına inanır.
Geçmiş: East Blue'nun Larimore Krallığında doğmuştur Kaiza. Bir yetim olarak doğmasa da yetim; ve öksüz olmasa da öksüz olarak büyümüştür. Zira babası o daha bebekken tutsak edilmiş ve daha sonra idam edilmiştir. Babası Kaizen Ravage'nin tayfasında olmasa da denizcilerle olan savaşlarda Kaizen'in filosuna katılmış doğrusu oldukça sıradan bir adamdı. 35 yıl önceki East Blue üzerinde savaşta galip olsalar da Kaizen East Blue'dan çekilmiş ve babası Arno ve tayfası ağır kalarak denizci top atışıyla gemileri vurulmuş ve etkisiz hale getirilmişti. Arno bu saldırıda ölmese de bir kolunu kaybetti ve Larimore Krallığı'na ait Işılar Adası kıyılarına bir fıçının üstünde vurdu.
Birkaç yıl bu adanın bir köşesinde gizli saklı yaşamaya çalışmıştır. Yıllarca kimseyi görmemiş ve bir kayalığın dibindeki mağarada yaşayarak balık ve yabani meyvelerle beslenerek hayatını sürdürmüştür. Günün birinde Moeka isimli yerli bir kadın ile karşılaşmış ve iki yıl sonra gördüğü ilk kişi olmuştur. Nasıl olduğu veya neden olduğu bilinmez fakat Moeka ile Arno'nun birlikteliği nihayetinde Kaiza'yı getirmişti. Kaiza'nın doğumundan kısa bir süre sonra Arno yakalanarak idam edilmiş ve Kaiza da sütten kesildiği gibi yetimhane denebilecek bir kulübede kendisiyle beraber dört kişiyle büyüdü. Dışarı çıkmasına izin verilmeyen, basit eğitim ve öğretimden dahi mahrum ve sadece yaşamasına yetecek kadar erzak ve ilgiyle büyüdü.
Kaiza her gün parmaklıklarla örtülü camın arkasından denizi izler ve gününü böyle geçirirdi. Zira yapacak hiçbir şeyi yoktu. Diğer çocuklarla ne oynayacağını dahi bilmez ve doğrusu düzgünce muhabbet dahi edemezdi. Oniki yaşına geldiğinde yetimhanenin dış kapısını hayret verici bir biçimde açık buldu. Bu kapının hiçbir zaman açıldığını tam olarak görmemişti. Kapının açıldığını ve kapandığını duymuş fakat hiçbir zaman gerçek manada birinin bu kapıdan içeri girdiğini görmemişti. Bu işlem her zaman o bir tarafa bakarken, uyuyorken ve hatta hapşırıyorken gerçekleşiyordu. Heyecanla aklına gelen ilk işi yaptı ve kapıya doğru hızlıca koşarak dışarı çıktı. Arkasında bıraktığı üç kişiye de seslendi fakat hiçbirini göremedi.
Yetimhaneyi arkasında bıraktıktan sonra ne yapacağını bilemedi zira her yer aynı görünüyor ve sanki sahili ne kadar takip ederse etsin hep aynı yerdeymiş hissine kapılıyordu. Birkaç gün ve gece Kaiza'nın kendi etrafında dolaşmasıyla geçti ve nihayetinde hiçbir yere gitmeden olduğu yerde kalmaya karar verdi. Hiçbir şey yemeyen, rahat hiçbir yer bulamayan çocuk nihayetinde kıvrılıp ölümü bekledi. Nihayetinde gözlerini kapattı da. Fakat hayal meyal hatırladığı en son şey sarılı, beyazlı bir duvağa sahip kadının onu kucağında taşıdığı idi. Gözlerini yeniden açtığında ise oldukça gürültülü, pis kokulu ve sallantılı bir yerde uyandı. Mascarino limanında.
Kaiza ne konuşmayı biliyordu ne de ne yapması gerektiğini. Onu teknede bulanlar ismini soruyor fakat o neyin sorulduğunu dahi anlamıyordu. Nitekim ilk günler bir şeyler çalarak -ki o çalma ve sahiplik kavramından pek haberdar değildi- karnını doyursa da onun yabaniliğini keşfeden yerli ahali önce ona dillerini sonra da işgücünde yer tutması için bazı temel incelikleri öğretti.
İsmini bulaşıklarını temizlediği meyhane çalışanları koymuştu. Her biri rastgele bir harf söylemiş ve kulağa en ahenkli biçimde birleştirmişlerdi. Kaiza Souze. Onun Larimore'lu bir yetim olduğunu ve muhtemelen de istenmeyen bir piç olduğu hikayesini oradaki meyhaneciler söylemişti. Bu sonuca Kaiza'nın onlara anlattığı hayal meyal anıları birleştirerek varmışlardı.
Onbeş yaşına kadar yer temizleme ve insanlara içki götürerek elde ettiği yaşamı bir gün sarhoşun birinin densizlik yapmasıyla değişmişti. Kaiza sarhoşu kuytu bir köşeye götürüp acımasızca dövmüş ve ondan kan çıktıkça hoş olmuştu. Nitekim bunu fark eden görevliler onu önce azarlasa da sonra meyhane güvenliğine terfi ettirmiş daha sonra da bizzat meyhanelerde bahis üzere dövüşen bir dövüşçü haline getirmişlerdi. Rakiplerine zor anlar yaşatıyor ve genel olarak kavgalardan hasarsız çıkıyordu fakat şike ve kendi dövüşüne bahis oynama gibi bir çok etik dışı işi de yapıyordu. Zira dövüşerek bir nam salmayı değil para kazanmayı hedefliyordu.
Korsanlık başlarda onun hiç ilgisini çekmese de 10 yıl önce Okyanus Güncesi'nin yayınlanması ve Kaizen Ravage'nin sözleri onu dahi etkilemişti. Hazineler, Özgürlük ve Mutluluğu rivayet eden hikayeler kulaktan kulağa yayılıp anlatıldıkça Kaiza'nın da içi coşuyor ve denizlere açılmak istiyordu.
Nitekim dövüşçülükten biriktirdiği bütün parayla kendisine bir jolly roger diktirdi ve oldukça küçük Sloop tipi bir gemi satın alarak ikna ettiği üç arkadaşıyla beraber denize açıldı. Arkasında rüzgar, önünde ufuk vardı. Aklında özgürlük, kalbinde fethedeceği krallıklar vardı.
Profil
Saldırı Kabiliyeti: C
Savunma Kabiliyeti: E
Çabukluk: E
Varlık: E
İrade: E
Savaş Yetisi
Dövüş Sanatı Ustası
Nitelikler
Lider
Tek Vuruş
