Sakal Korsanları
Sakal Korsanları
Joined: Fri Aug 01, 2025 3:31 pm
Rol: amuğagoyimkiHA!
User avatar
Sakal Korsanları
Sakal Korsanları
Osamu "Kösesakal" Subaru

Post by Osamu Subaru »

Genel Bilgiler
İsim: Osamu Subaru
Yaş: 17
Boy: 150
Kilo: 50
Uyruk: Narakawa Adası / North Blue
Rütbe: -
Tayfa Rolü: Doktor / Sakal Korsanları

Portre
Görünüm:

Kösesakal, minik boyu ve ince bir kilosuyla yaşından çok daha küçük bir çocuğu andırır. Kahverengi, dalgalı ve orta uzunlukta saçları vardır. Suratında her zaman duran piç bir gülümseme mevcuttur, sinirlendiğinde ise baya komik durur bu gülümsemesi. Üç beş adet siyah göğüs kılı vardır. Bunları gösterebilmek için inatla iliklemediği, göğsünün açık olduğu beyaz bir gömlek giyer. Altına da kırmızıya kaçan bir şort giymektedir. Beyaz gömleğini şortunun içine sokarak dolaşır. Ayakkabı giymeyi tercih etmez. Kafasında her zaman taktığı siyah bir korsan şapkası vardır. Ağzının sol üst kısmında çocukken üzerine düştüğü keskin taşın yara izini taşır. Her sabah 1 kiloluk dambıl kaldırmasından dolayı minik, komik duran pazuları vardır. Bunun haricinde vücudunda kastan eser yoktur.
Image Kişilik:

Subaru, tam bir piçtir. 17 yaşına yeni basmış bir ergen olarak, hareketleri bazen çocukça gelir, bazense çocukların yaptığı hareketlerden daha absürttür. Sürekli agresiftir, neredeyse her bir cümlesi tehdit içerir ya da en azından birilerine sataşır. Siniri hep burnunun ucundadır ama buna rağmen tayfasındaki ast-üst ilişkisine çok sadıktır ve tayfa üyelerine çok bağlıdır. Kaptanı bir şey dediğinde, küfrede küfrede işini yapar, ama asla ikiletmez.

Ağzından küfür olmaz, ağzını açtığı her an bok damlar. Efsaneye göre ilk konuştuğunda söylediği kelime "bok"tur, hatta bazılarına göre ikinci kelimesi de "bok"tur. Cümlelerini genellikle "amuğagoyamkiHA!" gibi anlamsız ama bağırmalı bir kelimeyle bitirir.

Boy kompleksine sahip olduğundan, yanında bir bardağı taşır ve bira bardağı her zaman alkollü süt doludur. Sakalı çıkmadığı için içten içe çok sinirli ve kaprislidir. Kaptanı MORSAKAL onun idolüdür, onun gibi kaslı, heybetli ve sakallı biri olmayı hayal eder. Sabahları kendi çapında antrenman yapar, kendine aldığı 1 kiloluk dambılları kaldırırken şu cümleler duyulur;

"Bir... İki... Sakal... Güç... Üç..."

Göğsünde üç tane güç bela çıkmış kıl vardır ve onları yanında taşıdığı minik bir tarakla tarar. Bu tarak aynı zamanda kutsaldır, kimse dokunamaz. Bir keresinde bu tarak yanlışlıkla denize düştüğünde ağlayarak ve küfrederek suya atladığı ve neredeyse boğulduğu bilinir.

Kendisine "cüce" denmesine tahammülü yoktur. Tayfası ve kaptanı dışında bu kelimeyi kullanan herkese anında dalar. Dövüşmeyi takıntı haline getirmiştir, çünkü "ne kadar çok dövüşürken o kadar sakalım çıkar" hayaline inanmıştır. Yemek yemeyi çok sever, şişip çatlayacak bile olsa sakalının çıkacağına inandığı için yemeye devam eder.

Kendisinden büyük olan bütün tayfa üyelerini çok sever. Mavisakal'ın şarkı söylemesine bayılır, o şarkı söylediğinde alkollü süt ile eşlik eder. Sarısakal'a gizli kapaklı saldırmaya bayılır, Pembesakal'ı ise kadınlarla nasıl konuşabileceği konusunda sürekli darlar. Morsakal'ı ise sürekli takip eder, ne yaptığını, neler konuştuğunu hayranlıkla izler ve onun gibi sakallı, heybetli biri olmak için uğraşır.

Geçmiş:
1. Köken ve Çocukluk Dönemi

North Blue'da sürekli sisle kaplı, küçük bir iskele kasabası olan Narakawa Adası'nda doğdu. Subaru babasını hiç tanıma fırsatı bulamadı, doğduğunda denizlere çoktan açılmış olan babası, bir daha hiç dönmedi. Ölüp ölmediği bilinmiyordu, ancak geri dönmemesinin ve bir daha haber alınamamasının sebebini annesi öldüğü yönünde yorumluyordu. Annesi ise, sert mizaçlı bir kadındı. Denizcilerle arasının pek iyi olduğu söylenemezdi. Denizcilerle sürekli kavga eden, tartışan bir kadındı, bundan sebep ya sürekli bir yerlere sürükleniyor ya da bir şekilde dayak yiyordu. Subaru, denizcilere o zamandan beri düşmanlık besliyordu. Birkaçıyla küçük yaşlarda kavga etmeyi denemişse de, hepsinden dayak yiyerek yerine oturmuştu. Gerçi, ettiği kavgalara kavga denemezdi. Küçük boyu ve düşük kilosu, neredeyse hiç güçlü olmayan bedeni her zaman dayak yemeye müsaitti.

Subaru, sadece denizcilerle kavga eden bir çocuk değildi. Küçüklüğünden beri kendi yaşıtlarıyla, bazen kendinden birkaç yaş büyüklerle sürekli kavgaya tutuşurdu. Narakawa Adası'nda ona, "Küçük bela" ismini takmışlardı. Gelene gidene bozuk ağzıyla küfreder, sonrasında kavga ederdi. Bu kavgaların bir çoğunda dayak yerdi, ancak dayak atmasını da öğrenmişti. Dudağının üst kısmında bulunan ufak yarayı da bu kavgaların birinde almıştı. Yumruk atmak isterken ayağı takılıp bir taşın üstüne doğru suratını vurmuştu. Taşın keskin tarafına geldiğinde, ağzının üstünden kanlar akıyordu. O gün, bir daha ağzından düşmeyecek o kelimemsi ibareyi bütün adaya haykırdı.

"AmuğagoyamkiHA!"

7 yaşında, bir korsan gemisi kasabaya yanaştığında korsanlara karşı ilk hayranlığı başladı. Onların sakalları, duruşu, tavırları Subaru'nun dikkatini fazlasıyla çekti. Kasabanın alkollü mekanında ettikleri sohbetler, bira bardaklarını havaya kaldırıp bağırmaları, hepsi onda içten içe hayranlık uyandırıyordu. O gün, kendisine bir bira bardağı kapıp, içine süt doldurdu. Onların yanına oturup, sütünü içmeye başladı. Korsan tayfasının liderinin sakalına baktı, ne çok uzundu ne çok kısa. Ama Subaru için çok havalı duruyordu. Onun sakalını parmak ucuyla gösterdi.

"Benim de senin gibi sakalım olacak-amuğagoyamkiHA!"

Korsan tayfası gülerken, kaptan hiç gülmüyordu. Bir süre Subaru'nun suratına baktı, sonrasında derin bir nefes aldı. Çocuğun elindeki bira bardağını kaptıktan sonra sütün bir kısmını yere döktü, üstüne kendi bira bardağından birasını ekledi. Eliyle sallamak suretiyle bardağı karıştırdıktan sonra, çocuğun suratına bütün gücüyle bağırdı.

"BÖYLE İÇMEZSEN SAKALIN ÇIKMAZ LAN CÜCE!"

Subaru, cüce lafını duyduğu anda büyük bir öfke kapladı içini. Ancak önce bira bardağını kafasına dikti, hepsini bir dikişte bitirdikten sonra elinin tersiyle ağzını sildi. Yavaşça gerildi, bira bardağını korsan kaptanının kafasına doğru fırlattı.

"Kimmiş lan cüce-amuğagoyamkiHA!"

O gün, korsan kaptanı yerinden bile kıpırdamadan Subaru'yu eşşek sudan gelene kadar, tek eliyle dövdü. Yediği dayakla birlikte olduğu yerde kalmıştı, hayranlığı daha da artmıştı. Kaptan onu dövmüş olsa bile, ona hayatının en büyük bilgisini vermişti. Sütünü bira ile karıştırmadan içmediği sürece, sakalı çıkmayacaktı. Yediği dayakla birlikte yattığı yerde, zihni hayallerle doluyordu. Boyu uzayacak, engin denizlerde upuzun sakalıyla birlikte özgürce dolaşacaktı. Bunun hayali, Subaru'nun içinde çok daha büyük bir yaşam ateşi yaktı. Korsan tayfası adayı terk ettiğinde, gizlice limandan onları izledi. Onların gidişini seyrederken, kafasında hayaller kuruyordu. Kendisi de bir gün böyle olacaktı, gemisini bir limana yanaştıracak, sakallarına biralı sütünü damlatacak, sonrasında çekip gidecekti özgürce.


2. Gençlik Dönemi

Subaru, 10 yaşına bastığında Narakawa Adası'nda bir demirci ona bir çift dambıl hediye etti. Subaru, o gün bir yemin etti. "Her gün kaldıracam bunları, kaslarım çıkarsa, sakal da çıkar, sakal çıkarsa, ben de büyük adam olurum-amuğagoyamkiHA!" Sabahları alkollü süt içip bir yandan dambıl kaldırıyor, bir yandan çatlayana kadar yemek yiyordu. Ancak, halkın gözünde eğlence malzemesi haline dönüşmeye başlamıştı. Onun yaptıkları takdir edilmiyor, aksine herkes için gülünç bir hale dönüşüyordu. "Hepsine gösterecem-amuğagoyamkiHA! Çüklerini kesecem-amuğagoyamkiHA!" Diye diye avutuyordu kendini. Avutamadığı zamanlarda ise yine kavga etme yoluna başvuruyordu.

Kendini her zaman denizin özgürlüğünde, sakallarının dalgalanışında ve göğüs kıllarının yele gibi savruluşunda hayal ediyordu. Bu hayallerle birlikte korsanlığa olan ilgisi daha da artıyordu. 15 Yaşına geldiğinde, kasaba onu daha fazla taşıyamaz hale gelmişti. Artık insanların kendisine gülmesine katlanamıyordu, bu adayı terk etmeyi ve hayallerinin peşine, sakalın peşine düşmeye karar vermişti. Bu adada daha fazla durursa hiçbir şey başaramayacağını fark ediyordu. Bu yüzden, kendine bulduğu minik bir tekne ile denizlere açılmaya karar verdi. Ancak tam bu sırada, Marineford Savaşı patlak verdi.


3. Marineford Savaşı ve Etkileri

Subaru savaşı adanın meyhanesinde, bir masada duran kırık bir denizci radyo cihazından dinlemişti. Beyazsakal'ın adı geçtiğinde, elleri titremeye başladı heyecandan. Gözleri parladı. Bu adam bir efsaneydi, "gerçek bir sakalın" ne demek olduğunu gösteriyordu. İsmi bile heybetliydi. Efsanevi Beyazsakal'ın ölüm haberini aldığında, gözleri doldu. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu, ellerini yumruk şeklinde sıktı. Çatallaşmış sesiyle bağırdı.

"Sakallar bile ölüyor ulan-amuğagoyamkiHA!"

Hıçkıra hıçkıra ağlarken, Beyazsakal'ın ölümünü anmak için bir süre sakallarını tıraş etmemeye karar verdi (zaten yoktu, ama niyeti çok büyüktü). Savaşın sonunda ise, kararını tam olarak verdi. Denizlere açılacaktı, bir şeyler yapmak zorunda hissediyordu kendini. Sakallarını yaşatmak zorundaydı. Evine gidip, boktan bir çanta hazırladıktan sonra hızlı bir şekilde çıktı adadan kaçmak için. Küçük bir tekne bulduktan sonra, engin denizlere doğru açılmaya başladı.

4. Zaman Atlaması Süreci

Savaş sonrası Subaru, büyük denizlere açılmayı denedi ancak şansı pek yaver gitmedi. Teknenin yetersizliği, önüne çıkan ve ismini bile bilmediği adalarda vakit geçirme zorunluluğunu onda bıraktı. Bu sırada, adalardan birinde doktorluk mesleğini mecburen öğrenmeye başladı. Kendisine para bulabileceği yollar arıyordu. Meyhanelerde garsonluk yapmaktan sıkılmıştı ki ona bunu yaptıran sadece tek bir ada olmuştu. Üstelik, garsonluk ona göre bir meslek bile değildi, bir müşteriyi kendisine "cüce" dediği için dövmüştü.

Doktorluğu öğrendiği sırada, doktorunu sürekli sakalının nasıl çıkabileceğine dair sorularla sıkıştırıyordu. Ancak net bir cevap alamıyordu. Bu, onu içten içe daha da üzerken, adanın birinde, o heybetli adamlarla ve kadınla tanıştı. Sakal Tayfası.

Başlarında duran Morsakal'ın efsanevi sakalları çok dikkatini çekmişti. Üstelik adamın kaslarının bile kasları vardı. Sarısakal'ın sakalları, Mavisakal'ın sakalları, Pembesakal'ın sakalları derken, istemsizce, sanki ruhunun derinliklerinde geçen bir cümleyi haykırdı Morsakal'a koşturmadan önce.

"AmuğagoyamkiHA! Hepinizin sakalları var lan-amuğagoyamkiHA!"

Morsakal'ın üstüne koşturduktan sonra, upuzun boylu adamın suratına doğru zıpladı, sakallarını iki tarafından tuttu. Boynuna doğru bacaklarını kenetledikten sonra, tekrardan bağırdı.

"Bana da sakallarımı çıkartmayı öğretin, öğretene kadar burada asılı kalırım-amuğagoyamkiHA!"

Morsakal'ın onu tayfasına almasıyla birlikte, tüm Sakal Tayfasına büyük bir sadakat beslemeye başladı. Gerektiğinde angarya işleri yapıyordu, gerektiğinde ise dövüşüyordu. Kavga etmenin böylesine eğlenceli olduğu bir ortamda, göğüs kıllarının çıktığını gördüğünde bunu önce Sarısakal'a göstermiş, sonrasında Mavisakal'a bunun hakkında şarkı yazmasını istemişti. Bu onun için bir dönem noktasıydı, Pembesakal'dan çaldığı minik tarağını göt cebine attı, onunla her yerde tarayacaktı kıllarını. Morsakal'a ise, büyük bir gururla gösterdi göğüs kıllarını.

"Göğüs kıllarım çıktı, yakında sakallarım da çıkar-amuğagoyamkiHA!"
Image
Motivasyon
1. Başlangıç Motivasyonu

Subaru'nun başlangıç motivasyonu tamamen kompleks temelli. Boyunun kısa olması, yüzünde sakal çıkmaması, kaslarının kaptanı veya tayfası gibi olmaması. Hayatı boyunca bu konularda küçümseniyordu. Küçük yaşta bile, her zaman bir soytarı gibi görülmüştü. Bu yüzden, Subaru'nun başlangıç motivasyonu, kendini kabul ettirme arzusudur. Kendisini görünür kılmanın yolunu ise, sakal çıkarmakta bulmuştur. Bu yüzden süt içer, dambıl kaldırır, göğüs kıllarını tarar. Gerçek bir korsanın önce sakal çıkaracağını, sonrasında devrim yapabileceğine inanır. Kaptanı ve tayfası gibi sakal çıkarmak ve kendini kabul ettirmek, onun başlangıç motivasyonudur.

2. Nihai Motivasyon

Kendisini aralarına kabul eden ve onun sakalsızlığını yargılamadan kendisine de "Kösesakal" lakabını bahşeden Sakal Tayfası'yla birlikte denizlerde devrim yaratmak en büyük motivasyonudur. Sakalı çıktığı gün, kaptanını gururlandıracağı gün olduğuna inanır, o gün geldiğinde ise kaptanını bütün denizlerin kaptanı haline getirmek ister.

Profil
Saldırı Kabiliyeti: E+
Savunma Kabiliyeti: E
Çabukluk: E+
Varlık: E (Üstün Stat)
İrade: E+
Game Master
Game Master
Joined: Wed Nov 27, 2024 12:39 am
User avatar
Game Master
Game Master
 ! Message from: GM - One Piece
Onaylanmıştır.

Ancak hangi tayfada olduğunuz "Genel Bilgiler" bölümünde yer almamaktadır. "Tayfa Rolü" kısmına hangi tayfada yer aldığınızı yazabilirsiniz.
Sakal Korsanları
Sakal Korsanları
Joined: Fri Aug 01, 2025 3:31 pm
Rol: amuğagoyimkiHA!
User avatar
Sakal Korsanları
Sakal Korsanları
Re: Osamu "Kösesakal" Subaru

Post by Osamu Subaru »

Karakter Gelişimi - Toplam BC: 2000

Tayfaya Aktarılan: 200

Potansiyel E -> D (200)
Potansiyel D -> C (200)
Adaptasyon E -> D (200)
Adaptasyon D -> C (200)
Hakimiyet E -> D (200)

Toplam: 1200 BC

Antik/Mitolojik Zoan - Hibrit (Melez) Formu -> C Seviye (100)
Antik/Mitolojik Zoan - Hayvan Formu -> D Seviye (50)

Toplam: 1350 BC

Saldırı Kabiliyeti D (100)
Saldırı Kabiliyeti D+ (100)
Saldırı Kabiliyeti C (100)
Saldırı Kabiliyeti C+ (100)

Toplam: 1750 BC
Kalan: 250 BC
Game Master
Game Master
Joined: Wed Nov 27, 2024 12:39 am
User avatar
Game Master
Game Master
 ! Message from: GM-One Piece
Onaylanmıştır.
Post Reply