[Sessiz Yemin Korsanları] Dümendeki Yalancı
Posted: Tue Aug 19, 2025 1:35 am
Güneş tepeye doğru yükselirken Aletheia'nın dümeninde tayfanın biricik rotacısı Ohana'dan başkası yoktu. Rüzgarı arkalarına almayı başardıklarından ötürü nispeten rahat bir yolculukta oldukları da söylenebilirdi. Ohana açısından tek sıkıntı arada sırada hiddetlenen rüzgarın üşümesine neden olmasıydı. Hava her ne kadar North Blue standartlarına göre sıcak olsa da South Blue'nun kavurucu sıcaklarına alışmış olan genç kız için pekte sıcak sayılmazdı. Üzerine kalın bir şeyler almayı denemişti fakat o zaman da rüzgar esmediğinde sıcaktan bunalıyor ve terliyordu... Böyle havalarda dümeni genellikle başkasına salar ve gemide keyfine bakardı fakat bugün gittikleri yeri kendisinden başkası bilmiyordu. Diğerlerine Spider Miles'a gittiklerini söylemişti, açıkçası yalan da söylemiyordu. Sadece yol üzerinde sıradan haritalarda bulunmayan minik bir kaya parçasına uğrayacaklardı. Ohana rüzgarla ilgili bir şeyler salladıktan sonra kaya parçasının yakınına gemiyi demirlemeyi planlıyordu. Peki bunu neden kimseye söylememişti? O kaya parçasını diğerlerinden özel kılan şey neydi? Gelin bir gün öncesine giderek Ohana'nın başından geçenleri inceleyelim.
Günün erken saatlerinde erzak tazelemek için durdukları adada herkes kendisine verilen görevi yapmak için şehrin dört bir tarafına dağılmıştı. Şehrin merkezinde bulunan dükkanlardan birinden yiyecek içecek alışverişini yaptıktan sonra siparişi hazırlanırken bir hana oturmuş ve çevresindeki insanları dinlemeye başlamıştı. Hemen arkasındaki masadaki bir sohbet dikkatini çekmiş ve kulağını onlara kabartmıştı. Genç bir çocuk hararetli bir şekilde korsanlardan bir hazine haritası çaldığını fakat hazinenin nerede olduğuna dair herhangi bir fikri olmadığı konusunda yakınıyordu. Normalde hazine ve benzeri şeylerle ilgilenmiyor olsa da çocuğun adayla ilgili anlattığı abartı hikayeler ilgisini cezbetmişti. Çocuğun anlattığına göre hazinenin bulunduğu adada bir mağara bulunuyor, bu mağaranın içerisinde de daha önce görülmemiş canlılar yaşıyormuş. Bir insan gibi konuşabiliyorlar fakat insana benzemiyorlarmış. Burada yaşayan canlıların tek görevi ise gizli hazineyi korumakmış. Çocuk bu hikayeyi korsanlardan duyduğunu söylemesine rağmen Ohana pek inanmamıştı hikayeye. Yine de gidip görmemek için bir sebep olmadığını düşünerek çocuğun masasına gitmişti. Haritalardan anladığını, eskiden bir denizci olduğunu söyleyerek, biraz da kadınsı cazibesini kullanarak çocuğu haritayı göstermeye ikna etmişti. Harita her ne kadar yırtık pırtık ve eski olsa da hazinenin tahmini olarak nerede olduğunu anlaması için birkaç dakika bakınması yeterli olmuştu... Haritayı inceledikten sonra çocuğa hazinenin konumu hakkında yalan söylemiş, hesabını da çocuğa kitleyerek handan ayrılmıştı.
Gelelim Ohana'nın bu hikayeyi neden tayfasıyla paylaşmadığına... Alexander ile uzun bir süredir yolculuk etmiyor olsa dahi nasıl birisi olduğunu az çok anlamayı başarmıştı. O hazinelerle ve benzeri şeylerle ilgilenen bir karakter değildi. Ona direkt olarak söyleseydi Alexander, böyle şeylerle uğraşacak vakitleri olmadığını, kurtarılacak insanların olduğundan falan bahsederdi. Açıkçası Ohana'nın nasihat dinlemek gibi bir niyeti yoktu, özellikle yeni bir yer görme fırsatına sahipken. Hem günün sonunda Spider Miles'a gideceklerdi, yani yalan söylemiş de sayılmazdı. Sadece ondan önce birkaç saatliğine bir yerde duracaklardı.
Günün erken saatlerinde erzak tazelemek için durdukları adada herkes kendisine verilen görevi yapmak için şehrin dört bir tarafına dağılmıştı. Şehrin merkezinde bulunan dükkanlardan birinden yiyecek içecek alışverişini yaptıktan sonra siparişi hazırlanırken bir hana oturmuş ve çevresindeki insanları dinlemeye başlamıştı. Hemen arkasındaki masadaki bir sohbet dikkatini çekmiş ve kulağını onlara kabartmıştı. Genç bir çocuk hararetli bir şekilde korsanlardan bir hazine haritası çaldığını fakat hazinenin nerede olduğuna dair herhangi bir fikri olmadığı konusunda yakınıyordu. Normalde hazine ve benzeri şeylerle ilgilenmiyor olsa da çocuğun adayla ilgili anlattığı abartı hikayeler ilgisini cezbetmişti. Çocuğun anlattığına göre hazinenin bulunduğu adada bir mağara bulunuyor, bu mağaranın içerisinde de daha önce görülmemiş canlılar yaşıyormuş. Bir insan gibi konuşabiliyorlar fakat insana benzemiyorlarmış. Burada yaşayan canlıların tek görevi ise gizli hazineyi korumakmış. Çocuk bu hikayeyi korsanlardan duyduğunu söylemesine rağmen Ohana pek inanmamıştı hikayeye. Yine de gidip görmemek için bir sebep olmadığını düşünerek çocuğun masasına gitmişti. Haritalardan anladığını, eskiden bir denizci olduğunu söyleyerek, biraz da kadınsı cazibesini kullanarak çocuğu haritayı göstermeye ikna etmişti. Harita her ne kadar yırtık pırtık ve eski olsa da hazinenin tahmini olarak nerede olduğunu anlaması için birkaç dakika bakınması yeterli olmuştu... Haritayı inceledikten sonra çocuğa hazinenin konumu hakkında yalan söylemiş, hesabını da çocuğa kitleyerek handan ayrılmıştı.
Gelelim Ohana'nın bu hikayeyi neden tayfasıyla paylaşmadığına... Alexander ile uzun bir süredir yolculuk etmiyor olsa dahi nasıl birisi olduğunu az çok anlamayı başarmıştı. O hazinelerle ve benzeri şeylerle ilgilenen bir karakter değildi. Ona direkt olarak söyleseydi Alexander, böyle şeylerle uğraşacak vakitleri olmadığını, kurtarılacak insanların olduğundan falan bahsederdi. Açıkçası Ohana'nın nasihat dinlemek gibi bir niyeti yoktu, özellikle yeni bir yer görme fırsatına sahipken. Hem günün sonunda Spider Miles'a gideceklerdi, yani yalan söylemiş de sayılmazdı. Sadece ondan önce birkaç saatliğine bir yerde duracaklardı.