Joined: Fri Jan 24, 2025 5:12 pm
İsim: Magnus Blazeheart
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Boy: 178 cm
Kilo: 66 kg
Uyruk: Quelch Krallığı
Rütbe: Teğmen - & Cyrus Blazeheart
Tayfa Rolü: Rotacı - Çaylak

Portre
Görünüm:
► Show Spoiler
Uzun, dalgalı beyaz saçları ve deniz mavisi gözleri ile adeta bir masal kahramanına benzemektedir. İnce, kıvrımlı vücudu ve tüysüz suratıyla adeta güzel bir kadın figürünü andırmasına rağmen sert bakışları ve tok ses tonuyla bunu nötrlemektedir.

Sürekli olarak giydiği denizci üniformasını gururla taşımaktadır. Üniformasında hükümetin verdiğinden farklı bir işleme bulunmamaktadır.

Kişilik: Hayattaki tek amacı korsanları tamamıyla dünya üzerinden silmek olan genç, tutkulu bir adamdır. Onun için korsanlar ve onlara yardım eden herkes yok edilmesi gereken insanlar listesindedir. Şiddetin daha fazla şiddet getireceğinin bilincinde olmasına rağmen yeteri kadar güçle otoritenin sağlanabileceği düşüncesi içerisindedir. Korsansız bir dünya hayaliyle yanıp tutuşan genç bunu tek başına başaramayacağının da farkında olduğundan ötürü denizcilerde varlığını sürdürmektedir. Otoriter birisidir, herkesin rütbesine ve hayattaki konumuna göre hareket etmesi gerektiğine inanmaktadır. Bu sebepten ötürü üstlerine karşı saygılı, altlarına karşı ise oldukça katıdır. Disiplinlidir ve bu disiplini kimi zaman öfkeli bir insan olduğu izlenimi uyandırmaktadır fakat aslında öfkeli birisi değildir. Hissettiği tek öfke korsanlara karşıdır.

Onun için iyi ve kötü ayrımı oldukça farklıdır. Hiçbir şekilde suça karışmamış olmalarına rağmen korsan bayrağının altında toplanan insanlar veya onlara yardımda bulunan insanlar Magnus'a göre 'kötü' insanlardır. Korsanların tamamıyla toplumdan dışlanması ve yok edilmesi gerektiğini düşündüğünden ötürü ne onlara, ne de onlara yardım edenlere karşı herhangi bir merhamet duygusu bulunmamaktadır.

Korsanların hepsini 'kötü' olarak sınıflandırmasına rağmen denizcilerin hepsinin 'iyi' olduğunu düşünmemektedir. Elbette kendi aralarında da aykırı düşüncelere sahip hainlerin olduğundan haberdardır. Bu sebepten ötürü denizcileri bir bütün olarak ele almak yerine rütbesine göre yargılamaktadır. Kendisinden üst rütbede olan insanların verdiği emirleri iyi kötü ayrımı yapmadan takip etmekte, alt rütbelerindekilere ise kendi doğru gördüğü şekilde davranmaktadır. Üstünden gelecek bir emirle bütün bir kasabayı katledebileceği gibi korsanlara yardım da edebilir. Korsanlara karşı hissettiği öfke her ne kadar korsanlarla işbirliği yapmasını zorlaştırsa da onun için ilk öncelik emirleri yerine getirmek olduğundan duygularını bastırabilmektedir.

Ağabeyi Cyrus harici herhangi bir insanı özellikle sevdiği söylenemez. Her ne kadar kendisini terk edip gittiği için kırgın olsa da ona karşı olan sevgisi bir gram dahi olsa azalmamıştır. Hala adını her duyduğunda suratına tatlı bir tebessüm yerleşmektedir.

Hobileri arasında odasındaki çiçeklerle ilgilenmek ve harita çizmek vardır. Magnus her ne kadar denizcilik görevleriyle kafayı kırmış olsa da zaman zaman bulduğu boş vakitlerinde gittiği yerlerin haritalarını çizmek ona aşırı derecede keyif vermektedir. Genç adamın hayali Dünya üzerindeki bütün adaları keşfetmek ve bu adaların tek bir noktadan yönetilebileceği bir düzen getirmektir. Korsanların tamamıyla silinebilmesi için bunun elzem olduğunu düşünmektedir. Bu düzenin başında kendisini görmemektedir, dolayısıyla asıl arzuladığı şey bu düzenin getireceği mükemmeliyettir.

Geçmiş: Ciğerlerini dolduran kanla karışık barut kokusu, gözlerini açmakta zorlanmasına neden olan ağabeyinin parlak alevleri ve yanan duvar hatırlayabildiği ilk anılarıydı. Hatırlayabildiği ilk duygu ise ailesinin çığlıklarını duyduğu anda hissettiği öfkeydi. Ağabeyi tarafından taşınmak zorunda olan ufak bir çocuk olmasına rağmen hissettiği öfkeyi vücudundaki her bir hücrede hissedebilmişti... Magnus her ne kadar ailesinin yüzlerini hatırlamasa da onlara olan sevgisini hatırlıyordu. Babasının kollarında deniz kenarına gittiği anları, annesinin evde kendisine kızdığı anları oldukça net bir şekilde hatırlayabiliyor olmasına rağmen anılarında ikilinin yüzleri siyah bir kalemle çizilmiş gibiydi.

Ailesinin ölümünün ardından ağabeyiyle ormanda ve yetimhanede geçirdiği zamanları da çok net bir şekilde hatırlayabiliyordu, zira bunlar onun için oldukça değerli anılardı. Günümüzde bile ağabeyini düşündüğü anda duygusuz suratında kocaman, içten bir gülümseme beliriyordu. Belki de bu dünyada gerçekten de sevdiği tek şey ağabeyiydi.

İkilinin yetimhane günleri diğerlerinden pekte farklı geçmemişti fakat yetimhane yetkililerin Magnus'ta fark ettiği bir şey vardı. Magnus hiçbir zaman şikayet etmiyor, hiçbir zaman duygularını belli etmiyordu. Sadece ağabeyinin yanındayken gülümsüyordu. Acı çektiğinde veya hakarete uğradığında suratında ne bir öfke beliriyor, ne de acı çektiğine dair bir ibare. Kendisine söyleneni yapmak dışında herhangi bir işlevi bulunmayan bir kukla gibiydi. Yetimhane yetkilileri bunu çocuğun geçmişinde geçirdiği bir tramvaya bağladığından ötürü onun bu durumunu pek önemsememişlerdi.

Ağabeyinin bir gün kendisini terk edip gitmesinin ardından Magnus ilk defa bir duyguyu net bir şekilde hissedebilmişti, hüzün. Ağabeyinin yetimhaneden ayrıldığı günden itibaren tamı tamına bir hafta boyunca yetimhanenin kapısında hareketsiz bir şekilde bekledi. Gözleri şehre giden yola bakmaktan başka hiçbir işe yaramıyordu. Ne kendisine söylenenleri duyuyor, ne de yol dışında bir şey görebiliyordu. Kalbindeki acı gün geçtikte daha da canını yakmasına rağmen sabırla beklemeye devam etti. Ta ki vücudu iflas edip olduğu yerde bayılıncaya dek.

Magnus gözlerini açtığında, her ne kadar istemese de, ağabeyinin artık geri gelmeyeceğini kabul etmişti. İkinci kez duygularını diğerlerine gösterdiği an da buydu. Hiç durmadan günlerce ağlamıştı.

Ağabeyinin gidişinin ardından yaklaşık bir sene geçtikten sonra yetimhanedekiler için taze meyve toplayabilmek adına meyve bahçesinde gezerken kafasına düşen garip görünümlü bir meyveyi yemesiyle birlikte Doa Doa no Mi'nin güçlerini kullanabilir hale gelmişti.

Ağabeyinin denizcilere katıldığını öğrenmesiyle birlikte yaptığı ilk iş aynı şekilde denizcilere katılmak olmuştu. İlk başta ağabeyinin adımlarını takip etmek isteyen bir çocuk olarak orada bulunmasına rağmen zamanla kendisine has bir adalet duygusu geliştirdi. Korsanlara duyduğu nefreti körükleyen bu adalet duygusu sayesinde ağabeyinin adımlarını takip eden minik bir çocuk olmaktan kurtulmayı da başardı ve günümüzde korsanlara ve yardakçılarına kan kusturmasıyla bilinen denizcilerden birisi haline geldi.

Profil:
Saldırı Kabiliyeti: E
Savunma Kabiliyeti: E
Çabukluk: D
Varlık: E
İrade: D (Silahşor Bonusu)

Savaş Yetisi:
Silahşor - Acemi

Nitelikler:
Adil
Kaşif
Keskin Göz
Karakter
► Show Spoiler
Profil
► Show Spoiler
Şeytan Meyvesi/Disiplin&Stil
► Show Spoiler
Game Master
Game Master
Joined: Wed Nov 27, 2024 12:39 am
User avatar
Game Master
Game Master
Re: Magnus Blazeheart

Post by GM - One Piece »

 ! Message from: GM - One Piece
Karakteriniz onaylanmıştır. Atandığınız birliğe ilişkin konu açılacaktır.
Locked