İsim: Caelum “Mavisakal” Selvarus
Yaş: 30
Cinsiyet: Erkek
Boy: 280 cm
Kilo: 180 kg
Uyruk: Ypris Adası
Tayfa: Sakal Korsanları
Tayfa Rolü: Müzisyen/Çaylak
Deniz: North Blue
Portre
Görünüm
İnsanlar için ekstrem boyutlarda sayılacak kadar uzun boyludur. Boyunun tümleci olarak geliştirdiği kaslı vücudunu gösteriş amaçlı çalıştırmaktadır. Buğday rengindeki pürüzsüz teni, uzaktan bakıldığında sanki yağlanmış gibi güneşte parlayarak bakanların gözlerine kör edecek kadar güçlü bir ışık hüzmesinin hücum etmesine sebep olur. Ayıplanma çizgisini aşmayacak kadar açık giyinerek bulunduğu her yerde bedenini sergilemeye çalışır. Giyindikleri genellikle kaslı karın ve göğüslerini vurgulayan, sakallarıyla aynı mavi renkteki ince pantolonuyla omuzlarının genişliğini vurgulayan sarı detaylı mavi ceketinden ibarettir. Ceketinin kollarını kıvırıp dirsek kısmında dengeye getirerek iç kısmını dışarda bırakır. Mavi saç ve sakalları, kıyafetlerinin altına attığı biyolojik imzası gibidir. Saçlarını rüzgarda savrulması için geriye tararken sakallarını boğum boğum toplayıp örerek kendini stilize etmeyi tercih eder. Kullanmayı çok iyi bildiği gür ses tonuyla çıkardığı güçlü sesler, kendi kendine söylendiğinde bile çevresindekilerin onu anlamasına neden olacak kadar net çıkmaktadır. Kişilik
Her şeye olumlu bakmak gerektiği kanaatindedir. Karşısına çıkan her sorunla baş edebileceğini düşünür, çevresini de bu yönde olumlar. Başarılamayan işlerinse tembellik değil şanssızlık olduğu kanısıyla yetinir. Olumsuz düşünceleri budaklandırmaktan kaçınır, olumlu düşünceleri olabildiğince yaymaya çalışır. İş yaparken sürekli söylenir, ancak söylenmesini de hep olumlu yorumlarla sürdürür. Bezginliğini minnettarlık duygusuyla dışa vurur.
Dünya üzerinde temel ihtiyaçlarına ulaşamayan insanlar varken anlamsız yerlere harcanan paralar Caelum için çocukluğunda bile rahatsızlık uyandırmıştır. Bu bağlamın kendi kişiliğinin ilk geliştirdiği kısmı olmasıyla beraber yaptığı hırsızlığı meşru zemine oturtup karakterini bunun etrafında şekillendirmiştir. Zengin kişilerin ihtiyaçlarının çok fazlası kadar parası olduğunu düşünür. İhtiyacı olmayıp da sahip olandan alıp kullanmak ya da ihtiyacı olana dağıtmak Caelum için gayet normal hareketlerdir. Caelum’a göre Hırsızlık bu bağlamda meşrudur. Denizcilerin ve Dünya Hükûmetinin bu kitleyi koruyor oluşu onlara karşı duyduğu hazımsızlığın temelinde yatmaktadır.
Muhabbet esnasında söylenenlere çabuk tepki verme eğilimindedir. Olaylar gerçekleştikten sonra mantık süzgecinden geçirip kendisiyle özümler. Sabırsızlığının tezahürü insan ilişkilerinde tez canlılık ve patavatsızlık şeklinde görülür.
Bir kişinin gerçek yüzünün ancak içki içerken ortaya çıktığını düşünür. Caelum’a göre birini tanımak için kendisine içki ısmarlamak gerekir. İçki içmeyen, içemeyen, içmesini bilmeyen, içkisini tutamayan kişilere güven duyulamayacağı kanaatindedir.
Gösterişli bir vücuda sahip olup çevresindekileri kaslarıyla etkileme arzusundadır. Boş kaldığı zamanlarda ya vücudunu geliştirmekle, ya da sesini akort etmek ve şarkı söylemekle uğraşır. İnsanlar ona baksın, ilgi göstersin ister. Kendisiyle ilgilenilmediğinde ilgiyi kendi üzerine çekebilmek için her türlü şaklabanlığı yapar. Şarkı söyler, rahatsız edici sesler çıkartır, alkış tutar, parmaklarını şıklatır.
Şarkı söylemek onun için sadece bir meslek veya bahşedilmiş şeytani güçten ibaret değil, aynı zamanda kendisini sürekli geliştirmesi gereken bir sanat işidir. Sesini üst seviyelere taşıyarak dünyaca tanınmış bir şarkıcı olmak istemektedir. Yazdığı şarkılarda yanında bulunan ve bulunmuş arkadaşlarından, geçmişte yaşadıklarından, zihninde dolanan düşüncelerinden ilham alarak kağıda aktarmaya çalışır. Daha sonra güfte ve beste kısımlarını hallederek şarkılarını tamamlar ve söylemeye başlar. Geçmiş
Köken ve Çocukluk Dönemi

North Blue üzerindeki Ypris adası, üzerinde yerleşimi tamamlanmış bir adet büyük şehir, üç adet kasaba bulunmasıyla oldukça hareketli bir adadır. Ada, kalabalık şehrin varlığından dolayı denizcilerin koruması altındadır. Adanın denizcileri, işlerini düzgün yapan, şehrin yağmadan ve şiddetten korunmasını sağlayan, görev bilinciyle hareket eden disiplinli insanlardır. Başarılı çalışmalarının finansmanını ada halkından topladıkları vergilerle sağlarlar. Ada halkıyla iç içe yaşamalarından dolayı topladıkları vergilere rağmen sevilirler.
Caelum, adanın üç kasabasından birinde doğmuştur. Kırsal alanda büyüdüğünden şehir kültürüne uzak olsa da çocukluğunda iş için sık sık şehre uğramış, harçlığını kendisi çıkartmıştır. İş olarak iyi giyimli, zengin görünümlü kişilerden yankesicilikle para araklamayı tercih etmiştir. İlk zamanlarında başı sürekli denizcilerle belaya girmiş olsa da zamanla işi öğrenmiş, yakalanmamanın sırlarını keşfetmiştir. Zamanla kendini o kadar geliştirmiştir ki bu işin loncasını kurarak etki alanını genişletmiş, kazandığını katlamış, yanında kendinden yaşça daha küçük olanları yetiştirmeye başlamıştır. Kazandıkları para ekibin ihtiyacını aştığında fazlasını ihtiyaç sahiplerine ulaştırarak önce köylüsünün, sonra adadaki diğer kasabalıların kalbini kazanmıştır.
Adanın denizcileri, hırsızların işleri çok büyütmesinden sonra güvenliği şehir bölgesinde sıklaştırıp kasabaları önemsememeye başlamıştır. Bu noktada korsan akınlarıyla yağmalanan kasabalar kendini koruyamamış, fakirleşmiştir. Kasabalılar, kendilerini korumamayı tercih eden denizcilere düşmanlaşarak köyü denizcilerden arındırma planları yapmıştır. Devrim planlarının yapıldığı masanın bir ucunda da genç yaşına rağmen ada hırsızlarının lideri olan Caelum bulunmuştur. Ancak eğitimsiz halkın devrimci girişimi başarısız olup bozguna uğratılmış, kasabaları hem denizciler hem de korsanlar tarafından yağmalanmış ve dağıtılmak zorunda kalmıştır. Artık adanın denizciler tarafından yönetilen tek bir şehri vardır ve tüm kontrol onların elindedir.


Doğup büyüdüğü adanın halkıyla denizcilere karşı giriştiği devrim planı başarısız olunca adadan ayrılmak zorunda kalmıştır. Küçük bir sal üzerinde yanında kalan birkaç hırsız arkadaşlarıyla birlikte adadan ayrılan Caelum, salın su üzerinde süzüldüğü sırada duygularıyla mücadele etmeye çalışırken ufuk çizgisine bakarak kendi küçük tayfasını kurup korsan olmaya karar vermiştir. Güvenli sayılacak bir bölgeye ulaştıklarında yanında kalmak isteyen arkadaşlarıyla yoluna devam etmiştir. Tayfanın ana geçim kaynağı, çocukluklarında edindikleri yetenekleri kullanarak denizciler tarafından korunan limanlarda subayların cüzdanlarını çalarak edindikleri paralar oluşturmuştur.
İsmini kaptanları Caelum'dan alan Mavi Saç Korsanları, ergenlik çağındaki çocuklardan ibaretti. Uzun süren emeklerinin ardından küçük bir gemi alacak kadar para biriktirdiklerinde gemileriyle çıktıkları ilk yolculuklarında geminin işleyişini bilmediklerini ve öğrenmeleri gereken çok şey olduğunu fark etmişlerdi. Yaptıkları görev dağılımına göre Caelum’un payına düşen geliştirmeler liderlik edebilmek için etkileyici bir ses ve görüntüye sahip olmak olmuştu. Kaçmalarını gerektirecek aktivitelerden kaçınarak birkaç ay memur hayatı geçirip kendilerini geliştiren tayfa, ikinci yolculuklarına gerçek korsanlar olarak çıkmıştır. Ancak Caelum bu sürede edindiği antrenman alışkanlıklarından hayatı boyunca vazgeçmemiş, kendisini sürekli geliştirmeye çalışmıştır.
Yolculukları sırasında özellikle denizcileri veya zenginleri hedef alarak muhtaç kimselere zorluk çıkarmamış, zaman zaman yardımcı olmuşlardır. North Blue içerisinde mesken edindikleri kimisi korsanlar arasında bilinen, kimisi ıssız birkaç koy arasında dönüp dolaşarak düzenli işlerine bir süre devam etmişlerdir. Hayatlarını oldukça kolaylaştıran bu durum karşısında ekip ikiye bölünmüş, bir kısmı sıkıntıdan patlamak üzereyken diğer kısmı yaşamlarını rutin yaşamaktan memnun kalmıştır. Sıkılanlarla monotonlukta huzur bulanlar arasında yaşanan tartışmalardan sonra tayfayı ikiye ayırdılar. Ekip içerisinde içine saplandıkları döngüyü kırmak isteyenler, operasyonlarını daha genç olan statüko taraftarlarına devrettikten sonra daha büyük korsanlık maceraları için yollarına daha az kişiyle devam etmeye karar verdiler.


Yeni korsanlık aktiviteleri arayışında olan Caelum ve yeniden yapılandırılmış tayfası, yapacakları işleri keşfetme aşamasındayken Marineford Savaşı’ndan haberdar olup gelişmeleri yakından takip etmeye çabalamıştır. Tüm dünyayı çalkalayan haberler, bu dönemde Caelum'un denizcilere karşı duyduğu hazımsızlığın şiddetini oldukça artmıştı. Doğup büyüdüğü Ypris adasına dönüp savaş yüzünden zayıf kalan denizci karargâhını basarak çocukluğunda gerçekleştiremediği işi yeniden deneme fikri, perçinlenen öfkesiyle birlikte oldukça mantıklı gelmişti.
Fikrini tayfasına geçmişiyle birlikte sunduğunda kabul görmüştü. Adaya varmadan yanlarına alabildikleri tüm destek ve ekipmanı toplamaya çalışan tayfa, adada hâlâ yaşamını sürdürdüğünü bildiği kişileri de toplayarak bu kez kanlı devrimi gerçekleştirerek adayı özgürleştirip denizcilerin yaşadığı kışlaya kadar kendi bayrağını dikmiştir. Baskın sırasında karargâhta bulunan şeytan meyvesi, adalılar tarafından zaferi taçlandıran ganimet olarak Caelum’a sunulmuştur. O an kendisine sunulan tepsidekinin ne olduğunu bilemeyen, kullanılan kelimelerden dolayı bir meyve olduğunu düşünen Caelum da meyveyi zafer nişanesi olarak tek seferde yutmuştur.
O dönemde sahip olduğu güçle daha büyük bir şerefe nail olamayacağını düşünen Caelum, nihai sürecinde olabilecek en yakın konuma yaklaştığını düşünerek tayfasını dağıtmıştır. Adada kalıp mütevazı bir yaşam sürme ümidindedir. Ancak düşünmeden ağzına attığı meyve yüzünden garip şeyler yaşamaya başlamıştır. Sözleriyle insanların hislerine etki edebildiğini fark etmiş, bunu yediği meyveye değil sesinin gürlüğüne bağlamıştır. Adada yaşadığı kısa dönem boyunca müzisyenlikle uğraşıp sesini geliştirmiş, ada içerisinde ünlü bir müzisyene dönüşmüştür.
Her akşam şehrin farklı mahallelerinde sahne alan Caelum, edindiği şöhretle birlikte daha açık ve farklı giyinmeye başlamıştır. Artık dikkat çekebilmek için önü açık giyinerek sahnede olduğu sürede kaslarını sergileyip şovunun görsel yanını desteklemektedir. Ancak gördüğü ilgi kendisinde bir bağımlılık yaratmış ve her zaman aynı ilgiyi arar olmuştur. Bunun neticesinde sürekli olarak sahne kıyafetleriyle dolaşmaktadır.


Caelum, Hasır Şapka’nın iki uzun yıl sonra yeniden ortaya çıktığı söylentisiyle zenginlerin kötülüğünü hatırlamış, gönlündeki sönmüş kömürler yeniden alev almış, korsanlık günlerine özlem duymaya başlamıştır. Ancak kendine kurduğu barışçıl ve konforlu hayattan kopmak çok zor olduğundan kendinde yeniden denizlere atılacak cesareti bulamamıştır. Hayatının standart akışında şehirde sahne aldığı bir gece adaya uğrayan Morsakal ile karşılaşmış, onun ideallerinden ve sakallarından çok etkilenerek kendisiyle arkadaş olmuştur. Arkadaşlıkları, Caelum’un bir süredir düşündüğü yeniden denize açılma isteği için bahane olmuş ve Morsakal’ın davetiyle tayfasına katılmıştır.
Caelum’un söylediği şarkılardan etkilenen Morsakal’ın adada geçirdiği süre içerisinde Caelum ile ettikleri uzun sohbetler sırasında araya giren bir yabancı, Caelum’un sesinin bir şeytan meyvesi etkisi yarattığını söyledikten sonra güçlerinin farkına varmıştır. Şeytan meyveleriyle ilgili bilgisini bu laftan sonra geliştiren Caelum, sesiyle birlikte gücünü geliştirmeye başlamıştır. Sesiyle insanları iyi veya kötü yönde etkileyebilmek, kendisini ulvi hissetmesine sebep olacak kadar sevindiği bir gelişme olmuştur. Belki de bu durum, kendi sesiyle kendisini etkilemesinden dolayıdır.
Morsakal’ın sakallarından etkilenmesinin sonucu olarak Caelum da sakallarını uzatmaya başlamıştır. Sakallarını uzatıp toplayarak kendine has bir tarz edinmiş, bu stili beğenip devam ettirmeye karar vermiştir. Sakallarını uzatmasının ardından kendisine ‘Mavisakal’ denmesini istemiş, hitap konusunda kaptanının ve arkadaşı Sarısakal’ın yolundan ilerlemiştir. Tayfayla geçirdiği süre boyunca herkese sakalının rengiyle seslenilmesi Mavisakal için de artık hayatın olağan akışı durumuna dönüşmüştür. Kaptan Morsakal’ın taktığı isimler nasıl olduysa anında Mavisakal’ın mantık küfesine oturup zihninde yerini buluyor duruma gelmiştir.
Mavisakal, yeni katıldığı tayfanın yardımcı kaptanı Sarısakal’ın güçlerini tam kontrol edemediğini ve müzik bilgisiyle ona yardımcı olabileceğini fark etmiştir. Sarısakal, şeytan meyvesinin ortaya çıkardığı davullara Mavisakal’dan öğrendiği ritm bilgisiyle vurmaya başladığında etkilerinin çok daha güçlü olduğunu görmüştür. Bu küçük bilgi alış verişiyle tayfa içerisinde oluşan dostluklar ve insanların birbirini geliştirdiği sıcak ortam, Mavisakal’ın ekibe duyduğu sevgi ve güven duygularını pekiştirmiştir.
Pembesakal tayfaya dahil olduğunda hiç yadsımadan ismini kabul etmiştir. Kaptanın sakalsız bir kadına neden Pembesakal dediğini sorgulamamıştır. Morsakal ona bu ismi layık gördüyse bir bildiği vardır diyerek kendisi de bu ismi kullanmaya devam etmiştir. Kösesakal ise çalışkanlığıyla Mavisakal’ın gönlünü kazanmıştır. Gün içinde sürekli aktif olmasını takdir ederek işlerine olabildiğince yardımcı olmaya çalışmaktadır.

1. Başlangıç Motivasyonu
Doğup büyüdüğü adadaki çekişmeler, çocukluğunda denizcilerle girdiği münakaşalar, denizcilerden gördüğü ikiyüzlülük Caelum’u korsan olmaya iten ilk olaylardır. Korsan olarak geçirdiği hayatı boyunca gençliğinde gördüklerinin aksine bir olay yaşamamış olması da yalnızca önceden öğrendiklerini pekiştirip kendi yolunun doğru olduğunu düşünmesine sebep olmuştur. Marineford Savaşı’nda yaşananlarsa Caelum’un perspektifinden Dünya Hükûmeti’nin tüm dünyaya rezil olmasından ibarettir.
Korsanlığın yanısıra Caelum kendisini bir sanatçı olarak tanımlamaktadır. Günlük işlerinin içerisinde kendini bu alanda geliştirecek bir aktivite her zaman bulunur. Bu amacına yönelik günde bir adım bile atsa o adım kendisini mutlu eder. 2. Nihai Motivasyon
Herhangi biri tarafından başarılabilecek en büyük işin, zenginlerin anlamsız harcadığı varlıklarına el konularak temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorlanan insanlara dağıtmak olduğunu düşünür. Buna yaklaşabilmek için farklı yöntemler olduğunu bilir, bu amaç doğrultusundaki her çözüme ılımlı yaklaşır. Gerçekleştirebileceğini düşünmese de bir gün mutlaka gerçekleşeceğine inandığı en uç hedefi, kendini çalışmaktan arındırmış zengin sınıfların yok oluşudur.
Sanatını tüm dünyaya duyurmak, insanlara ulaşmak, kitlelere ilham olmak kendisi için en büyük hedefine giden yola sunabileceği en büyük katkıdır. Sanatçı kişiliğini bu yönde de geliştirerek şarkılarının yön gösterici olmasıyla insanların kalbinde yer edinmeyi, edindiği sevginin de getireceği şöhreti arzulamaktadır. Profil
Saldırı: E
Savunma: E
Çabukluk: E★
Varlık: E★
İrade: E★